Arınma Gecesi - The Purge (Film)


 Arınma Gecesi Filmi Hakkında;

Arınma Gecesi adlı 2013 yapımı film adeta bir başyapıt. Başyapıt deme sebebim ise filmin konusu elbette. Ama ben bugün filmden bahsetmek yerine filmin ana fikri konusunda düşüncelerimi yazmak istiyorum. 

Film ekonomik çöküş sonrasında başa yeni geçenlerin her yıl sadece bir geceliğine 12 saat boyunca her türlü suçun işlenmesini serbest bıraktığı bir düzeni konu alıyor. Filmde arınma gecesi denilen bu gece sayesinde ekonomi düzeliyor, işsizlik oranı %1'e düşüyor ve de en önemlisi suç oranı çok ciddi azalma gösterip şiddet ise neredeyse yok denecek hale geliyor. Fakat bu arınma gecesinin varlığı gerçekten suç için miydi, yoksa ekonomi için, evsizleri, hastalıklıları, toplumu etkileyen para kazanamayan insanları yok etmek için bir kılıf mıydı? Filmde tartışma konusu olan şeylerden biri de bu. Filmdeki ailenin durumu iyi ve güvenlik sistemi ile arınma gecesinden korunuyorlar ancak beklenmedik bir olay oluyor ve evsiz birisini içeri alan küçük çocuk yüzünden ailenin evi bir grup tarafından basılıyor. Filmin bu bölümünde küçük çocuğun insani duygusunu ve vicdanını görüyoruz. "Evet, yasal bir gece arınma gecesi, ama sonra benim vicdanım ne olacak?" diyor. Kendi canı ile birlikte ailesininkini de tehlikeye atıyor, ayrıca anne ve babası çocukları için kendi canını verebilecek halde olduğundan, çocuk kendi yaşamını ailesinin koruyacağını düşünüyor, fakat aslında bir yandan iyilik yaparken, bir yandan kötülük ve daha büyük bir vicdansızlık, bencillik yapıyor olabilir mi? Evet, aslında bu olasılık da mümkün. Hatta bunu istemsizce bile yapmış olabilir. İnsanın aklına bunun gibi bir sürü olasılık getiren bir film olduğu için de Arınma Gecesi'nin bir başyapıt olduğunu düşünüyorum. Diğer sorumuza gelirsek, ben filmde bu gecenin gerçekten daha farklı toplumsal sorunlar oluşturduğunu düşünüyorum. Örneğin Sandis ailesinin evinin etrafında toplanan kalabalık grup evsiz birini öldürmek istiyor ve onlara "Siz bizdensiniz, size zarar vermek istemiyorum." diyordu. Aslında faydalı gözüken bu eylem, toplumu yine sınıflaşmaya ve ayrışmaya itmiyor mu - zengin ve fakir ayrımı gibi? O evsiz, evi olmadığı için ya da evi olsa da güvenlik sistemi alacak parası olmadığı için kendi canını güvence altına alamazken, Sandis ailesinin ve onlar gibilerin alabilmesi bir sınıflaşma ve ayrımdır bana kalırsa. Dolayısıyla bu gece sayesinde insanların yaptıkları da aslında hem bireysel hem de toplumsal bir sorun değil midir? Düşünsenize, eğer şiddete meyilli biriyseniz 364 gün boyunca tek bir gün için bir sürü kötü duyguyu içinizde biriktirip, o gece özgürsünüz diye de birlikte yemek yediğiniz, hayatınızın bir çok şeyini paylaştığınız o insanları ya öldüreceksiniz, ya da onlar tarafından öldürüleceksiniz. Bu durum aslında uzun vadede bir güven sorunu oluşturabilecek bir şey, hatta filmde de bu tarz bir sahne örneğimiz var - Zoey adlı karakterin yaşça büyük sevgilisi, Zoey’in babasını arınma gecesinde vurmaya kalkıyor, filmde bu güven sorununa bir örnek teşkil edebilecek örnek olarak bu sahneyi gösterebiliriz. Bu filmi çok sevmemin diğer bir sebebi ise içerisinden bir sürü sosyolojik ve psikolojik sorunları çıkarıp, üzerlerine düşünebilecek olmamız. Filmdeki diğer bir düşündüren olayda ise James, kendi ve kendi ailesinin güvenliği için evsiz adamı dışarıdaki gruba vermeye razıyken, karısı bu duruma ilk ayak uydurup daha sonra adama tepki gösteriyor. Bu yaşanan durumun çocuklar için psikolojik etkisi ile birlikte arınmaya katılmak istemeyen ailelerin, böyle bir şeye ihtiyaç duymayan aileler için yarattığı durum da düşünülmeli. Bu aileler de aslında bir nevi "toplumun ve bizim buna ihtiyacımız var" demekteler ve "bana dokunmayan yılan bin yaşasın" düşüncesindeler. Fakat bu durumun ne kadar etik olduğunun da bir çok açıdan tartışılması gerekiyor. "Bu bir film, amma da abarttın" diyebilirsiniz, fakat filmlerin gerçeğin ya da olabilecek olanların ya da üzerinde çalışılanların bir yansıması olduğunu düşündüğüm için, bunun oldukça mühim bir konu olduğunu düşünüyorum. İnsanın eline fırsat geçtiğinde neler yapabileceğini Zimbardo’nun Stanford hapishane deneyinde görmüştük, bu filmdeki sahnelerde de elimize fırsat geçtiği zaman neler yapabileceğimizin benzer bir kanıtı değil mi sizce de? Ya da arınma gecesi düşününce gerçekten sağlıklı bir toplum oluşturuyor mu? (aslında bu soruyu yukarı da cevapladım, ama bunu kendinize sormanız için yazdım.) Ve itiraf etmeliyim, aslında bu filmi izlerken aklıma ülkemiz geldi. Ülkemizin şu anki durumunu buradaki olaylara benzettim. Yasal olarak bir arınma gecemiz yok, fakat insanlar en ufak bir sebepten ötürü için bile çıldırıp insani duygularını kaybedip şiddet gösterebiliyor. Ve bunların bazıları, hatta büyük bir çoğunluğu cezasız kalabiliyor, ki son 1-2 yılda bunun örneklerini çokça gördük, sosyal medya sayesinde adaleti sağladığımız fazlaca an oldu. Peki ülkemizdeki bu durum, devlet-halk arasındaki ilişkiyi ve genel olarak bireysel ilişkilerimizi güvensizliğe itmiyor mu? Cevabı hepimizin bildiğini düşünüyorum, ama yine de söyleyeyim; evet, itiyor. Bu yüzden, bu durumu nasıl iyileştireceğimizi düşünmemiz ve kolektif bilinç ile hareket etmemiz bizler için daha sağlıklı olacaktır. Bu sayede hasta zihinler iyileşecek, onlarla birlikte toplum da iyileşecektir. Unutmayın; her ne kadar bir bireysellikten söz etmemiz mümkün olsa da, insan tamamen bireysel değildir ve toplumsuz yaşayamaz. Çünkü topluma ihtiyaç duymadığımız noktalar var, ama yine de bir yandan ihtiyaç da duyuyoruz. 


Filmde aynı zamanda insanların hayatta kalmak içinde ideallerini, sınırlarını, kişiliklerini ne kadar aşabileceğini de görüyoruz. Bu durumda biz insanların içinde bulunduğu duruma göre değişebilen varlıklar olduğunu söyleyebiliriz. Filmde en dokunaklı olduğunu düşündüğüm sahnelerden biri de Charlie karakterinin, nabız değerlerini ölçtüğü saatini yaralı babası James'e takmasıydı, bu sahne bence filmdeki bence en duygusal anlardan biriydi. Ayrıca komşularınızın bile size düşman olması da acı değil mi? Önceden de bahsettiğim gibi, bu sayede normal şartlarda yardımlaştığınız, her gün yüz yüze baktığınız insanlar tarafından hem kurtarılıp hem de öldürülebilirsiniz, güvenebileceğiniz kimsenin olmadığı bir ortam oluşturuyor Arınma Gecesi. Ve bir diğer güzel kısım ise bu ailenin kurtardığı evsiz adamın aileyi kurtarmasıydı. Filmin bu kısmında da gerçekten iyilik yapanın iyilik bulduğuna şahit oluyoruz bana kalırsa, çünkü evren size o iyi niyeti gönderiyor. Ayrıca şartlar değiştiğinde de kadının komşularını öldürme fırsatı varken öldürmemesi, insanın bazen şartlar ne olursa olsun sınırını aşmayacağının da göstergesi bence. İnsanlar olarak ruhlarımız, zihinlerimiz biraz çelişkili ilerlemiyor mu?

Yorumlar